Aquí te amo.
En los oscuros pinos se desenreda el viento.
Fosforece la luna sobre las aguas errantes.
Andan días iguales persiguiéndose.
Se desciñe la niebla en danzantes figuras.
Una gaviota de plata se descuelga del ocaso.
A veces una vela. Altas, altas estrellas.
O la cruz negra de un barco.
Solo.
A veces amanezco, y hasta mi alma está húmeda.
Suena, resuena el mar lejano.
Este es un puerto.
Aquí te amo.
Aquí te amo y en vano te oculta el horizonte.
Te estoy amando aún entre estas frías cosas.
A veces van mis besos en esos barcos graves,
que corren por el mar hacia donde no llegan.
Ya me veo olvidado como estas viejas anclas.
Son más tristes los muelles cuando atraca la tarde.
Se fatiga mi vida inútilmente hambrienta.
Amo lo que no tengo. Estás tú tan distante.
Mi hastío forcejea con los lentos crepúsculos.
Pero la noche llega y comienza a cantarme.
La luna hace girar su rodaje de sueño.
Me miran con tus ojos las estrellas más grandes.
Y como yo te amo, los pinos en el viento, quieren cantar tu nombre con sus hojas de alambre.
Pablo Neruda
Veinte poemas de amor y una canción desesperada, (1924)
POEM 18
Here I love you.
In the dark pines the wind disentangles itself.
The moon glows like phosphorus on the vagrant waters.
Days, all one kind, go chasing each other.
The snow unfurls in dancing figures.
A silver gull slips down from the west.
Sometimes a sail. High, high stars.
Oh the black cross of a ship.
Alone.
Sometimes I get up early and even my soul is wet.
Far away the sea sounds and resounds.
This is a port.
Here I love you.
Here I love you and the horizon hides you in vain.
I love you still among these cold things.
Sometimes my kisses go on those heavy vessels
that cross the sea towards no arrival.
I see myself forgotten like those old anchors.
The piers sadden when the afternoon moors there.
My life grows tired, hungry to no purpose.
I love what I do not have. You are so far.
My loathing wrestles with the slow twilights.
But night comes and starts to sing to me.
The moon turns its clockwork dream.
The biggest stars look at me with your eyes.
And as I love you, the pines in the wind
want to sing your name with their leaves of wire.
Pablo Neruda
Twenty Love Poems and a Song of Despair, (1924)
Translated by W. S. Merwin
POEME 18
Ici je t'aime.
Dans les pins obscurs le vent se démêle.
La lune resplendit sur les eaux vagabondes.
Des jours égaux marchent et se poursuivent.
Le brouillard en dansant qui dénoue sa ceinture.
Une mouette d'argent du couchant se décroche.
Une voile parfois. Haut, très haut, les étoiles.
Ô la croix noire d'un bateau.
Seul.
Le jour parfois se lève en moi, et même mon âme est humide.
La mer au loin sonne et résonne.
Voici un port.
Ici je t'aime.
Ici je t'aime. En vain te cache l'horizon.
Tu restes mon amour parmi ces froides choses.
Parfois mes baisers vont sur ces graves bateaux
qui courent sur la mer au but jamais atteint.
Suis-je oublié déjà comme ces vieilles ancres.
Abordé par le soir le quai devient plus triste.
Et ma vie est lassée de sa faim inutile.
J'aime tout ce que je n'ai pas. Et toi comme tu es loin.
Mon ennui se débat dans les lents crépuscules.
Il vient pourtant la nuit qui chantera pour moi.
La lune fait tourner ses rouages de songe.
Avec tes yeux me voient les étoiles majeures.
Pliés à mon amour, les pins dans le vent veulent
chanter ton nom avec leurs aiguilles de fer.
Pablo Neruda
Vingt poèmes d'amour et une chanson désespérée, (1924)
POESIA 18
Qui ti amo.
Negli oscuri pini si districa il vento.
Brilla la luna sulle acque erranti.
Trascorrono giorni uguali che s'inseguono.
La nebbia si scioglie in figure danzanti.
Un gabbiano d'argento si stacca dal tramonto.
A volte una vela. Alte, alte stelle.
0 la croce nera di una nave.
Solo.
A volte albeggio, ed e umida persino la mia anima.
Suona, risuona il mare lontano.
Questo e un porto.
Qui ti amo.
Qui ti amo e invano l'orizzonte ti nasconde.
Ti sto amando anche tra queste fredde cose.
A volte i miei baci vanno su quelle navi gravi,
che corrono per il mare verso dove non giungono.
Mi vedo giá dimenticato come queste vecchie áncore.
1 moli sono piu tristi quando attracca la sera.
La mia vita s'affatica invano affamata.
Amo ció che non ho. Tu sei cosi distante.
La mia noia combatte con i lenti crepuscoli.
Ma la notte giunge e incomincia a cantarrni.
La luna fa girare la sua pellicola di sogno.
Le stelle piu grandi mi guardano con i tuoi occhi.
E poiché io ti amo, i pini nel vento
vogliono cantare il tuo nome con le loro foglie di filo metallico.
Pablo Neruda
Venti poesie d'amore e una canzone disperata, (1924)
18.
Seni seviyorum burada.
Saçlarını tarıyor karanlık çamlarda yel.
Ay başıboş sularda ışıl ışıl yanıyor.
Birbiri ardısıra yürüyor eşit günler.
Kemerini çözüyor dans çalımlarıyla sis.
Çözülüyor akşamdan gümüş bir martı.
Arasıra bir yelkenli. Yukarda, yukarda yıldızlar.
Bir geminin ey k a ra haçı.
Tek başına.
İçimde gün doğuyor bazan ve ruhum bile nemli.
Çınlayıp duruyor deniz uzakta.
Bak işte bir kapı.
Seni seviyorum burada.
Seviyorum ya ufuk boşuna saklıyor seni.
Sevgilimsin bu soğuk şeyler içinde yine.
Denizde hiçbir yere ulaşmaksızın koşan
bu ciddi gemilerde yol alıyor bazan öpüşlerim.
Çoktan unutuldum o eski çapalar gibi.
Rıhtımlar nasıl gamlı bir yanaştı mı akşam.
Boşuna açlığından yaşamım öyle yorgun.
Benim olmayanı seviyorum. Çok uzaksın sen.
Bezginliğim çırpınıyor k ara ran akşamlarda gitgide.
Ama geliyor gece, şarkı söylemeğe başlıyor bana.
Ve ay çeviriyor düş çarklarını.
Gözlerinle bakıyor bana en büyük yıldızlar.
Ve rüzgârda çamlar, benim seni sevişim gibi,
şakımak istiyor adını tel yapraklarla.
Pablo Neruda - (Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz bir Şarkı)
Çeviri: Sait Maden
XVIII.
Burada severim seni.
O kasvetli çamlarda araştırır rüzgâr kendini.
Soluk şavkını devinen sulara fırlatır ay.
Günler tekdüze geçer, izler birbirini.
Raks eden biçimlerde özgürleştirir sis kendini.
Balıkçıl martı çakılır akşamın göğüne.
Bazen bir yelken. Yüksekte, yüksekte yıldızlar.
Ah, kara haçıyla bir gemi.
Yalnız.
Erken kalktığım olur bazen, ve ruhum bile nemlidir.
Yankılanan sesler uzak denizden.
Bir limandır burası.
Burada severim seni.
Burada severim seni, ve boşuna saklar ufuk seni.
Bu soğuk şeylerin arasında severim seni hâlâ.
Bazen yolculuktadır öpüşlerim o ağır gemilerde,
hiç varmayacakları bir amaca doğru hızla gider orada.
O zaman görürüm kendimi, bu eski çapalar gibi unutulmuş.
Akşam indiğinde daha da hüzünlüdür mendireklerden.
Yorulur hayatım, boşuna geçmiş hayatım.
Severim sahip olmadığım şeyi. Sen, uzaktasın sen.
Tiksintim durur hâlâ alacakaranlığın ikircikliğine karşı.
Fakat gelir gece ve başlar şarkısına.
Düşlerden tekerlerini döndürür ay.
En büyük yıldızlar bakar bana senin gözlerinle.
Seni sevdiğim için, rüzgârdaki çamlar
adını şakımayı ister iğne yapraklarından çanlarıyla.
Pablo Neruda
Çeviri: İsmail Haydar Aksoy
[“Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı”dan]
Photo by João Cabral |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder