For myself, I declare I don’t know anything about it. But the sight of the stars always makes me dream in as simple a way as the black spots on the map, representing towns and villages, make me dream.
Why, I say to myself, should the spots of light in the firmament be less accessible to us than the black spots on the map of France.
Just as we take the train to go to Tarascon or Rouen, we take death to go to a star.(20) What’s certainly true in this argument is that while alive, we cannot go to a star, any more than once dead we’d be able to take the train. So it seems to me not impossible that cholera, the stone, consumption, cancer are celestial means of locomotion, just as steamboats, omnibuses and the railway are terrestrial ones.
To die peacefully of old age would be to go there on foot."
Vincent van Gogh - (The Letters. Vincent van Gogh to Theo van Gogh. Arles, Monday, 9 or Tuesday, 10 July 1888.)
(20) Van Gogh’s remark about stars and the hereafter has been linked to the story ‘Les étoiles’ in Daudet’s Lettres de mon moulin and to Zola’s La joie de vivre (see Sund 1992, p. 187).
"Los pintores - por no hablar sino de ellos-, estando muertos y enterrados, hablan a la generación siguiente o a varias generaciones siguientes por sus obras.
¿Es eso todo, o hay todavía algo más? En la vida del pintor, tal vez la muerte no sea lo más difícil de obtener.
Yo confieso no saber por qué será, pero siempre la vista de las estrellas me hace soñar, tan simplemente como me impulsan a soñar los puntos negros que representan en el mapa las ciudades y lugares. ¿Por qué, me pregunto, los puntos luminosos del firmamento nos serían menos accesibles que los puntos negros del mapa de Francia?
Si tomamos el tren para irnos a Tarascón o a Ruán, tomamos la muerte para irnos a una estrella.
Lo que es realmente cierto en este razonamiento es que estando en vida, no podemos irnos a una estrella; lo mismo que estando muertos no podemos tomar el tren.
En fin, no me parece imposible que el cólera, el mal de piedra, la tisis, el cáncer, sean medios de locomoción celeste, como los barcos de vapor, los ómnibus y el ferrocarril, lo son terrestres.
Morir tranquilamente de vejez sería ir a pie."
Vincent van Gogh - (Las cartas de Vincent Van Gogh a su hermano Théo. 9 o martes, 10 de julio de 1888)
"Yalnızca ressamları ele alacak olursak, ölmüş, gömülmüş olanlar da yapıtları aracılığıyla bir sonraki ya da birbirini izleyen birkaç kuşağa bir şeyler söyleyebiliyorlar.
Hepsi bu mu, yoksa daha fazlası var mı? Bir ressamın yaşamında en zor şey ölüm değildir belki de.
Kendi payıma, bu konuda bir şey bilmediğimi kabul ediyorum. Ama yıldızlara baktığımda düşlere dalıyorum, tıpkı bir haritada kentleri ve köyleri gösteren siyah noktalara bakarken düşlere daldığım gibi. Neden, diye soruyorum kendime, gökte pırıl pırıl parlayan noktalar da Fransa haritasındaki kara noktalar kadar ulaşılabilir olmasın? Bizi Tarascon ya da Rouen’a nasıl bir tren götürüyorsa, yıldızlara da ölüm götürür. Bu düşüncede kuşkusuz doğru olan bir şey varsa, o da şu: Yaşadığımız sürece yıldızlara varamayız, nasıl ki öldükten sonra trene binemeyiz, öyle.
Dolayısıyla, kolera, böbrek taşları, verem, kanser gibi şeyler göksel ulaşım araçlarıdırlar gibi geliyor bana; vapur, otobüs, tren türünden yeryüzü ulaşım araçları gibi aynı...
Yaşlılık yüzünden sessizce ölmek oraya yürüyerek gitmek gibi bir şey."
Vincent van Gogh - (Theo'ya Mektuplar. Arles, Temmuz ortası, 1888)
Çeviri: Pınar Kür
Road with Cypress and Star. Saint-Rémy-de-Provence, France. 1890, by Vincent van Gogh |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder