31 Mayıs 2022 Salı

Ὁ Σεπτέμβρης τοῦ 1903 / Κωνσταντίνος Καβάφης

Ὁ Σεπτέμβρης τοῦ 1903

Τουλάχιστον μέ πλάνες ἂς γελιοῦμαι τώρα·
τήν ἄδεια τήν ζωή μου νά μή νιώθω.

Καί ἤμουνα τόσες φορές τόσο ϰοντά.
Καί πῶς παρέλυσα, ϰαί πῶς δειλίασα·
γιατί νά μείνω μέ ϰλειστά τά χείλη·
ϰαί μέσα μου νά ϰλαίει ἡ ἄδεια μου ζωή,
ϰαί νά μαυροφοροῦν οἱ ἐπιθυμίες μου.

Τόσες φορές τόσο ϰοντά νά εἶμαι
στά μάτια, ϰαί στά χείλη τά ἐρωτιϰά,
στ’ ὀνειρεμένο, τί ἀγαπημένο σῶμα.
Τόσες φορές τόσο ϰοντά να εἶμαι.

Κωνσταντίνος Καβάφης





September, 1903

At least let me now deceive myself with illusions
so as not to feel my empty life.
 
And yet I came so close so many times.
And yet how paralyzed I was, how cowardly;
why did I keep my lips sealed
while my empty life wept inside me,
my desires wore robes of mourning?
 
To have been so close so many times
to those sensual eyes, those lips,
to that body I dreamed of, loved.
To have been so close so many times.

Constantine P. Cavafy

Translation copyright © 1975, 1992 by Edmund Keeley and Philip Sherrard.






Il settembre del 1903

Almeno con inganni adesso illudermi…
Per non sentire la mia vita vuota.
Ero tanto vicino tante volte
quella paralisi, quella viltà…

Perché rimasi con le labbra chiuse,
e dentro me piangeva la mia vita vuota
e vestivano a bruno i desideri?

E tante volte ero tanto vicino
agli occhi, e alle labbra d’amore,
a quel sognato, a quell’amato corpo.
E tante volte ero tanto vicino.

Costantino Kavafis

Traduzione di Filippo Maria Pontani

da “Poesie Nascoste”, “Lo Specchio” Mondadori, 1974





Septiembre de 1903

Aunque sea con engaños, que me ilusione ahora:
pero que no sienta el vacío de mi vida.

Ha estado tan cerca tantas veces.
Mas cómo me paralizaba, cómo me intimidé;
cerrada permaneció mi boca;
llorando dentro de mí el alma vacía,
hundidos en el duelo mis deseos.

Tantas veces estuve tan cerca
de sus ojos, y de sus labios amorosos,
del soñado, del amado cuerpo.
Tantas veces estuve tan cerca.

Constantino Cavafis

Traducción de José María Álvarez





Eylül, 1903

Hiç değilse boş düşlerle kandırayım kendimi
hayatımın boş geçmediğine inanmak için

Kaç kez o kadar yaklaşmıştım da sana,
elim ayağıma dolanmıştı korkudan;
neden açamamıştım ağzımı,
boş hayatım içimde kan ağlar,
isteklerim yasa bürünürken?

Kaç kez o kadar yaklaşmışken
o istek dolu gözlere dudaklara,
düşlediğim o sevgili bedene
kaç kez o kadar yaklaşmışken.

Konstantinos Kavafis

Çeviri: Cevat Çapan

(Kavafis'ten Yüz Şiir & Bir Başka Deniz Bulamazsın / Helikopter Yayınları)


Selfie by Silia Psychi

30 Mayıs 2022 Pazartesi

So che la bellezza suscita sempre una certa curiosità. ... / Monica Bellucci

"So che la bellezza suscita sempre una certa curiosità. Ma, come diceva Oscar Wilde, la bellezza può durare appena cinque minuti, se non hai nient’altro che sostenga quella curiosità. Non credo che avrei fatto questo tipo di carriera se fossi stata solo bellissima. I registi non ti chiamano per la tua bellezza, ma per il tuo talento."

Monica Bellucci





"I know that beauty invites a certain curiosity. But, as Oscar Wilde said, beauty is just five minutes long if you don't have anything else to sustain that curiosity. I don't think that I would have made this kind of career if I were just beautiful. Directors don't call you for your beauty but for your talent."

Monica Bellucci


Monica Bellucci & Luca Zingaretti in Sanguepazzo (2008).
Photo by Simon Hawk

Ölümün Konumu / Edip Cansever

Ölümün Konumu

Ölüsünün ağzında bir düzlüğün ölüsü
Ben kendimi isterim her yerdeki bir yerde
Ayak bileklerimin üstünde iki kıvrım
Unuttuğum bir şey var, onun içinde
Ve yadırgadığım. Ben kendimi taşırım
İçinde olmadığım bir güne
Bir yaprak biçiminde - boşluksa tırtıl -
Bir de işte tek kalmanın acısı, bir de
Nemli toprakta yüzükoyun
Yokluğuma kar biriktiren yazla birlikte.

İmgesiyim ölümün.

Edip Cansever

Yerçekimli Karanfil (Toplu Şiirleri), Adam Yayınları.


Edip Cansever by Ara Güler

29 Mayıs 2022 Pazar

Io avevo voglia di stare solo, ... / Pier Paolo Pasolini

"Io avevo voglia di stare solo, perché soltanto solo, sperduto, muto, a piedi riesco a riconoscere le cose." ~ Pier Paolo Pasolini





"I had a profound desire to be alone, because only alone, lost, silent, on foot, can I recognize things." ~ Pier Paolo Pasolini





"Yalnız olmak için derin bir isteğim vardı, çünkü sadece yalnız, kayıp, sessiz, yürüyerek bir şeyleri tanıyabilirdim." ~ Pier Paolo Pasolini


Pier Paolo Pasolini, 1966, by Richard Avedon

28 Mayıs 2022 Cumartesi

I love beautiful women ... / Ellen von Unwerth

"I love beautiful women. I love to show their personality, their sexuality. There's a fashion side to my erotic pictures: I love beautiful shoes and jewellery. But the erotic work I do is too daring and provocative for a fashion magazine. It's more fun, and if you have the right girl who likes it, more exciting, too. It's fashion photography, but with fewer clothes."

Ellen von Unwerth


Monica Bellucci by Ellen von Unwerth

Non credo che con le mie fotografie io possa cambiare il mondo, ... / Ferdinando Scianna

"Non credo che con le mie fotografie io possa cambiare il mondo, ma credo fermamente che una brutta fotografia possa renderlo peggiore." ~ Ferdinando Scianna





"I do not think I can change the world with my photographs, but I do firmly believe that a bad picture can make it worse." ~ Ferdinando Scianna





"No creo que pueda cambiar el mundo con mis fotografías, pero creo firmemente que una mala imagen puede hacerlo peor." ~ Ferdinando Scianna


Budapest, Hungary, 1990. by Ferdinando Scianna

Bir ağaç eğildi rüzgâra; ... / Karavin Janset

I

Bir ağaç eğildi rüzgâra;
senin, benim gibi değil, köklü, güçlü kuvvetli bir ağaç
eğildi.
Ellerim çiçeklendi, çünkü açmamış kentlerin sıvasız sırtından
daha şimdi Anadolu Anadolu bir bulut süzüldü;
eli kulağında, tam tamına üç kız çocuğunun memeleri 
tomurcuklanır ardında perdelerin.
Bir fidan kırılır sonra ve bir tane daha ve bir daha ve daha ki, gölgesi 
tarih olur boynumuzda; boynunda asılıdır 
hiç ardına dek açılmamış,
kilitsiz, sürgüsüz ve eşiği postallı kapıların memleket dediğin.
Memleket dediğin, değil miydi;
ellerin, saçların ve Dicle'nin, Fırat'ın omuzlarında susmuş izi dudağımın?
Bak,
dağların haşmetli curcunasına bakar taşsız bir mezarın, 
bakıra çalar kanlı rüzgârında çürümeyecekse bizim de kalbimiz,
annemizi hatırlayıp nasıl küçüleceğiz...
Bir rüzgâr eğildi ağaca;
tuzlu,
Akdeniz Akdeniz tomurcuklandı boynumuzda memleket;
eskidendi.

II

Çok eskiden,,,

III

Rüzgârın evi neresi.

Karavin Janset


Jeffrey Pine, Sentinel Dome, Yosemite National Park,
by Ed Cooper

Özür / Karavin Janset

Özür

Bak mesela ben,
sabahları biliyorsun; üç yumurta kırarım,
sen de varsın diye.
Yoksa, yoksan yani... ne diye...

Çocukken bile kırmışlığım yoktur kolumu;
o da hep aman ne uslu çocuk bu, diye sevilmektendir belki.
Bir kere komşunun camını kırmışlığım var bak, yakalandım.
Hayır, utanmadım.
Sarhoş olup, ilk kez kustuğum gecenin sabahıydı,
çok utanmıştım sokaktan.

Kırgınlıklarım olmuştur epey,
affetmeyi bilişim ezber değil yani...

Pot da kırmışımdır çok,
sırf bundan, yüz çeviren çoktur benden,
ama inan ki, o da doğruculuğumdan;
biliyorsun, hep derim: En iyisi doğruyu söylemektir.

Sonra...
Taze ekmek görmeyeyim, kırarım ikiye,
insan içinde hem de ve gene utanmam;
yokluk da tokluk da görmüştür,
incire, duta, armuda dalmıştır,
üstüne yıldız serpilmiş ekmek arası çocukluğum.

Düşünüyorum kaç gündür,
ne kırarım, neyi en güzel kırarım ben...
Ah bak, heceleri döker, dizeleri çok güzel kırarım;
uzun gelmişler zannedersin ilkin,
ama sonra düşününce gülümsersin.
Hele seni gülümsetecekse öyle bir kırarım ki,
övünmek gibi olmasın...

En kötüsü...
Hadi bilemedin bardak falan kırarım;
sakarlıktan.

Uzun lafın kısası,
özür dilerim
düşümdeki kırışıklıklar için.
Haritalara bulutları, insanları ve kedileri çizmedikleri,
kaplumbağalar bile öldüğü için, ki hep havalar bi' tuhaf olduğundan son zamanlarda bunlar...
Bu dizeyi kırmaya içim elvermediği için ve
Çok terk edilmişliğim için de özür dilerim sevgilim.

Su gibi akıp giden, biten ve başlayan ve biten
ve biteceğini bildiğimiz halde
hep başlayan her gün için...
Ve öleceğim için, kuvvetle muhtemel;
önce öleceğim için senden, özür dilerim.
Elimden bir şey gelmiyor;
dünya böyleymiş daha ben gelmeden...

Kırdıysam, özür dilerim.

Karavin Janset


Photo by Federica Erra

27 Mayıs 2022 Cuma

L'ombra non è soltanto il momento dialettico rispetto alla luce, ... / Ferdinando Scianna

"L'ombra non è soltanto il momento dialettico rispetto alla luce, è anche un momento psicologico rispetto allo splendore. C’è lo splendore e c’è il dolore." ~ Ferdinando Scianna





"Shadow isn’t just the dialectical moment as opposed to the light, it’s also a psychological moment as opposed to the brightness; there is brightness and there is sorrow too." ~ Ferdinando Scianna





“La sombra no es sólo el momento dialéctico como lo opuesto a la luz, es también un momento psicológico en oposición al brillo, hay brillo y hay tristeza también.” ~ Ferdinando Scianna


Model: Marpessa Hennink,
Aci Trezza, Sicily, 1987,
by Ferdinando Scianna

26 Mayıs 2022 Perşembe

Ustedes y nosotros / Mario Benedetti

USTEDES Y NOSOTROS

Ustedes cuando aman
exigen bienestar
una cama de cedro
y un colchón especial

nosotros cuando amamos
es fácil de arreglar
con sábanas qué bueno
sin sábanas da igual

ustedes cuando aman
calculan interés
y cuando se desaman
calculan otra vez

nosotros cuando amamos
es como renacer
y si nos desamamos
no la pasamos bien

ustedes cuando aman
son de otra magnitud
hay fotos chismes prensa
y el amor es un boom

nosotros cuando amamos
es un amor común
tan simple y tan sabroso
como tener salud

ustedes cuando aman
consultan el reloj
porque el tiempo que pierden
vale medio millón

nosotros cuando amamos
sin prisa y con fervor
gozamos y nos sale
barata la función

ustedes cuando aman
al analista van
él es quien dictamina
si lo hacen bien o mal

nosotros cuando amamos
sin tanta cortedad
el subconsciente piola
se pone a disfrutar

ustedes cuando aman
exigen bienestar
una cama de cedro
y un colchón especial

nosotros cuando amamos
es fácil de arreglar
con sábanas qué bueno
sin sábanas da igual.

Mario Benedetti

Poemas de otros (1973-1974) ~ Canciones de amor y desamor.





VOI È NOI

Voi quando amate
pretendete benessere
un letto di cedro
e un materasso speciale,

noi quando amiamo
è facile da sistemare
con le lenzuola va bene
senza lenzuola è uguale.

Voi quando amate
calcolate gli interessi
e quando vi disamate
li calcolate ancora,

noi quando amiamo
è come rinascere
e se ci disamiamo
non la prendiamo bene.

Voi quando amate
fate le cose in grande
foto, pettegolezzi, stampa
e l’amore è uno scoop,

noi quando amiamo
è un amore comune
tanto semplice e tanto gustoso
come essere in salute.

Voi quando amate
guardate l’orologio
perché il tempo che perdete
vale mezzo milione,

noi quando amiamo
senza fretta e con fervore
godiamo e troviamo
conveniente il compito.

Voi quando amate
andate dallo psicanalista
è lui che decide
se lo fate bene o male,

noi quando amiamo
senza tanti ripensamenti
il subconscio tace
comincia a divertirsi

Voi quando amate
pretendete benessere
una letto di cedro
e un materasso speciale,

noi quando amiamo
è facile da sistemare
con le lenzuola va bene
senza lenzuola è uguale.

Mario Benedetti






SİZ VE BİZ

siz âşık olunca
konfor istersiniz
sedir ağacından yatak
üzerine özel döşek

biz âşık olunca
daha kolaydır bu işler
çarşaf olursa ne âlâ
çarşafsız da olur ama

siz âşık olunca
karı zararı hesaplarsınız
aşkınız bitince
bir kez daha hesaplarsınız

biz âşık olunca
yeniden doğmak gibidir her an
aşkımız bitince ama
bir türlü geçmez zaman

siz âşık olunca
bir başka büyüktür aşkınız
dedikodu fotoğrafları gazetelerde
aşk bir bomba gibi düşer her yere

biz âşık olunca
bildik bir aşktır bu
çok basit çok keyifli
sıhhati yerinde olmak gibi

siz âşık olunca
sürekli saate bakarsınız
çünkü kaybettiğiniz zaman
eder en az yarım milyon

biz âşık olunca
acelesiz ama ateşli
zevk alırız sadece ve öyle
tuzluya da çıkmaz bu eylem

siz âşık olunca
terapiste gidersiniz
çünkü ondan öğrenirsiniz
iyi mi ettiniz kötü mü acaba

biz âşık olunca
çok da kafaya takmayız
yine de uyanık bilinçaltımız
keyfini çıkarmaya bakar aşkın

siz âşık olunca
konfor istersiniz
sedir ağacından yatak
üzerine özel döşek

biz âşık olunca
daha kolaydır bu işler
çarşaf olursa ne âlâ
çarşafsız da olur ama

Mario Benedetti

İspanyolcadan çeviren Bülent Kale

(Aşk Kadınlar ve Hayat / Ayrıntı Yayınları / Birinci Basım: İstanbul, Eylül 2015)


Lovers by Aleksandras Macijauskas

Una fotografia non viene creata da un fotografo. / Ferdinando Scianna

"Una fotografia non viene creata da un fotografo. Quello che fa è solo aprire una piccola finestra e catturarla. Il mondo poi la descrive. L’atto dei fotografi è più vicino alla lettura di quanto lo sia alla scrittura; sono i lettori del mondo."

Ferdinando Scianna





"A photograph is not created by a photographer. What they do is just open a little window and capture it. The world then writes itself on the film. The act of the photographer is closer to reading than it is to writing. They are the readers of the world."

Ferdinando Scianna





"Una fotografía no es creada por un fotógrafo. Lo que él hace es simplemente abrir una pequeña ventana y capturarla. Entonces el mundo se escribe a sí mismo en la película. El acto del fotógrafo está más próximo a la lectura que a la escritura. Son los lectores del mundo."

Ferdinando Scianna

Model: Marpessa Hennink,
Aci Trezza, Sicily, 1987,
by Ferdinando Scianna

24 Mayıs 2022 Salı

Anneme / Erdinç Durukan

Anneme

Lodoslu bir gecede
Ben seni ellerimle göğe uçurdum
Bulutlardan yatak yaptım sana
Yıldızlarla uyu diye

01 Nisan 2022

Erdinç Durukan

Güzel Annem ve ben. 1979-80.