1 Nisan 2020 Çarşamba

No one’s fated ... / Adrienne Rich

No one’s fated or doomed to love anyone.
The accidents happen, we’re not heroines,
they happen in our lives like car crashes,
books that change us, neighborhoods
we move into and come to love.
Tristan und Isolde is scarcely the story,
women at least should know the difference
between love and death. No poison cup,
no penance. Merely a notion that the tape-recorder
should have caught some ghost of us: that tape-recorder
not merely played but should have listened to us,
and could instruct those after us:
this we were, this is how we tried to love,
and these are the forces they had ranged against us,
and these are the forces we had ranged within us,
within us and against us, against us and within us.

Adrienne Rich - (Dreams of a Common Language)





Nadie está destinado ni condenado a amar a nadie.
Los accidentes ocurren, no somos heroínas,
ocurren en nuestras vidas, como los choques,
los libros que nos cambian, los barrios
adonde nos mudamos y que llegamos a amar.
Tristán e Isolda es solamente una historia,
las mujeres al menos deberían distinguir
entre el amor y la muerte. Sin copa de veneno,
sin penitencia. La vaga sospecha de que el grabador
tuvo que haber captado algo de nosotras: que no solo
sonaba, sino que debió habernos escuchado
para instruir a las que vendrán:
esto fuimos, así es como intentamos amar,
y estas son las fuerzas que alinearon contra nosotras,
y estas son las fuerzas que alineamos dentro de nosotras
dentro y en nuestra contra, contra nosotras y dentro de nosotras.

Adrienne Rich - (El sueño de un lenguaje común)

Traducción de Sandra Toro





Herhangi birini sevmek kimsenin kaderi değil.
Kazalar oluyor, bizler kahraman değiliz,
araba kazaları gibi hayatlarımızda
bizi değiştiren kitaplar, taşınıp
sevdiğimiz mahalleler gibi.
Tristan ve Isolde benzeri bir hikâye,
kadınlar en azından bilmeli
aşk ile ölüm arasındaki farkı. Zehirli tas yoksa,
pişmanlık da yok. Ses kayıt cihazının ruhumuzu
yakalamış olduğuna dair bir düşünce: bu ses kayıt cihazı
sadece çalınmamalı ama aynı zamanda bizi dinlemeliydi,
ve bizden sonrakilerini öğütlemeliydi:
biz buyduk, böyle sevmeye çalıştık,
üzerimize saldıkları güçler bunlardı,
içimizde saldığımız güçler bunlardı,
içimizde ve üzerimize, üzerimize ve içimizde.

Adrienne Rich - (Ortak bir Dilin Rüyası)

Alıntı: https://bukowskininsucune.wordpress.com


Art by Jeff Rowland

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder