2 Ağustos 2024 Cuma

Aurora / Carlos Drummond de Andrade

Aurora

O poeta ia bêbado no bonde.
O dia nascia atrás dos quintais.
As pensões alegres dormiam tristíssimas.
As casas também iam bêbadas.

Tudo era irreparável.
Ninguém sabia que o mundo ia acabar
(apenas uma criança percebeu mas ficou calada)
Que o mundo ia acabar às 7 e 45.
Últimos pensamentos! últimos telegramas!
José, que colocava pronomes,
Helena, que amava os homens,
Sebastião, que se arruinava,
Artur, que não dizia nada,
embarcam para a eternidade.

O poeta está bêbado, mas
escuta um apelo na aurora:
Vamos todos dançar
entre o bonde e a árvore?

Entre o bonde e a árvore
dançai, meus irmãos!
Embora sem música
dançai, meus irmãos!
Os filhos estão nascendo
com tamanha espontaneidade.
Como é maravilhoso o amor
(o amor e outros produtos).
Dançai meus irmãos!
A morte virá depois
como um sacramento.

Carlos Drummond de Andrade




Dawn

The poet was drunk in a streetcar.
Day was dawning behind the backyards.
The gay boarding houses were sleeping most sadly.
The houses also were drunk.

Everything was beyond repair.
Nobody knew the word was going to end
(Only a child guessed it but kept silent),
That the world was going to end at 7:45.
Last thoughts! final telegrams!
Joseph, who had mastered his pronouns,
Helen, who loved men,
Sebastian, who was bankrupting himself,
Arthur, who said nothing,
Set all for eternity.

The poet is drunk, but
He listens to an invitation in the dawn:
Shall we all go dancing
Between the streetcar and the tree?

Between the streetcar and the tree
Dance, my brothers!
Although there is no music
dance, my brothers!

Children are being born
With such spontaneity.
How marvelous is love
(Love and other products).
Dance, my brothers!
Death will come later,
Like a sacrament.

Carlos Drummond de Andrade




Şafak 

Sarhoştu şair, tramvaya binmişti.
Bahçeler arkasından söküyordu şafak.
Neşeli pansiyonlar huzurla uyuyordu.
Geçen evler de sarhoştu, ne olacak!

Ne varsa ortalıkta, onarılmazdı.
Kimseler bilmiyordu ama yıkılacaktı dünya
(bir tek çocuk biliyordu bunu, söylemiyordu),
yıkılacaktı dünya sekize çeyrek kala.

Son düşünceler! Son telgraflar!
Zamirleri ustalıkla kullanan José,
erkeklere bayılan Helena,
iflas bayrağını çeken Sebastiao,
ağzını bile açmayan Artur,
çekip gideceklerdi sonsuzluğa.

Şair körkütük sarhoş gerçi
ama bir çığlık duyuyor şafakta:
Dansa var mısınız hadi
tramvayla ağaçlar arasında?

Tramvayla ağaçlar arasında
dansedin kardeşlerim!
Müzik olmasa da ne çıkar
dansedin kardeşlerim!

Sanki kendi kendilerine
sıra sıra doğuyor çocuklar.
Dünyanın en güzel şeyidir aşk
(aşk ve aşkın sonuçları).
Dansedin kardeşlerim, dansedin!
Ölüm arkadan gelsin!

Carlos Drummond de Andrade

Çeviri: Ülkü Tamer

(People on Cable Car), c. 1947-1948, by Max Yavno

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder