¿Cuál es la dimensión de sus raíces?, ¿Te deja sin resuello su fragancia?
¿Cómo es la historia en las calles de España? ¿Se presume, Miguel?
¿Puede uno comprenderla cuando pasea al mediodía?
(...)
Si tu hijo y el mío se encuentran una tarde aquí en Turquía
o allí, en tu hermosa patria, ¿sabrán por qué no viven ya sus padres?
¿Se abrazarán, Miguel, sin conocerse, porque tira la sangre de poeta?
Buena suerte Miguel, mi hermano en la desdicha y en los sueños.
No olvides referirme la textura que tienen las hojas de los álamos,
los sueños de los niños españoles, las alas verdes de las mariposas,
el canto de los pájaros, y cómo va la historia por la calle.
Cuídate de esa tos que yo me cubro de noche el corazón."
José Miguel Junco Ezquerra
(Carta Imaginada de Nazım Hikmet, El Turco, A Miguel Hernández, El Español)
"Yoldaş Miguel: Hangi kokuyu yayarlar İspanya’nın kavakları?
Ne kadar derindedir onların kökleri? Seni soluksuz bırakıyor mu onların hoş kokusu?
Tarihi nasıldır İspanya caddelerinin? Övünüyor musun, Miguel?
Biri onu kavrayabilir mi öğle vakti geçtiğinde?
(...)
Eğer senin oğlun ve benim ki karşılaşırlarsa bir akşamüstü burada Türkiye’de
ya da senin güzel yurdunda, bilecekler mi artık niçin yaşamadıklarını babalarının?
Kucaklaşacaklar mı, Miguel, şairin kanının niçin döküldüğünü bilmeden?
İyi şanslar Miguel? Talihsizlikteki ve hayallerdeki kardeşim.
Benden söz etmeyi unutma kavak yapraklarına,
İspanyol çocuklarının hayallerine, kelebeklerin yeşil kanatlarına,
Kuşların ötmesine sahip dokularda ve nasıl ilerliyor tarih caddede,
Dikkat et geceleri beni tutan şu öksürüğe, yoldaş."
José Miguel Junco Ezquerra
(Türk Nazım Hikmet’ten İspanyol Miguel Hernández’e Hayali Bir Mektup)
Nazım Hikmet y Miguel Hernández |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder