Wie in einem Schlaftrunk Spezerein
löst sie leise in dem flüssigklaren
Spiegel ihr ermüdetes Gebaren;
und sie tut ihr Lächeln ganz hinein.
Und sie wartet, dass die Flüssigkeit
davon steigt; dann gießt sie ihre Haare
in den Spiegel und, die wunderbare
Schulter hebend aus dem Abendkleid,
trinkt sie still aus ihrem Bild. Sie trinkt,
was ein Liebender im Taumel tränke,
prüfend, voller Misstraun; und sie winkt
erst der Zofe, wenn sie auf dem Grunde
ihres Spiegels Lichter findet, Schränke
und das Trübe einer späten Stunde.
Rainer Maria Rilke
LADY AT A MIRROR
As in sleeping-drink spices
softly she loosens in the liquid-clear
mirror her fatigued demeanor;
and she puts her smile deep inside.
And she waits while the liquid
rises from it; then she pours her hair
into the mirror, and, lifting one
wondrous shoulder from the evening gown,
she drinks quietly from her image. She drinks
what a lover would drink feeling dazed,
searching it, full of mistrust; and she only
beckons to her maid when at the bottom
of her mirror she finds candles, wardrobes,
and the cloudy dregs of a late hour.
Rainer Maria Rilke
Translated by Edward Snow
LA DAMA ANTE EL ESPEJO
Como en embriagadora especería
desata sin ruido en la fluidez clara
del espejo sus fatigados gestos;
e introduce allí dentro su sonrisa.
Y aguarda a que de todo eso ascienda
el líquido; luego vierte el cabello
en el espejo y, alzando los hombros
maravillosos del traje de noche
bebe callada de su imagen. Bebe
lo que una amante en éxtasis bebiera,
inquiriendo desconfiada; y hace
un guiño a su doncella, si ve luces
sobre el fondo del espejo, roperos,
y lo turbio de una noche trasnochada.
Rainer Maria Rilke
AYNANIN KARŞISINDAKİ KADIN
Nasıl ki bir uyku içkisinde baharat
yavaşça erirse, işte öyle çözüyor akıcı, berrak
yorgun tavırlarını ve öylesine rahat rahat
gülümsemesini büsbütün içine katarak.
Bekliyor sıvı taşsın diye bundan
ve sonra döküyor saçlarını aynaya;
sıyırıp giysisini kaldırdığı omzundan
olağanüstü güzel ve bakıyor doya doya.
İmgesini içiyor içiyor, sessiz, duygulu
nasıl başları dönerek içerlerse âşıklar
inceliyerek ve güvensizlik dolu.
Neden sonra işaret ediyor usulca
hizmetçi kıza, aynasının dibinde ışıklar
dolaplar ve sonraki bir saatin hüznünü bulunca.
Rainer Maria Rilke
Çeviri: Sedat Umran
The Wedding Dress, from the series "Girls' School", 1992, by Cindy Marler |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder