Había sido copiosa la bebedera, diciendo adiós al año que pronto se iría, y andaba yo perdido en las calles de Cádiz.
Pregunté por dónde se iba al mercado. Un viejo desprendió su espalda de la pared y muy desganadamente me respondió, señalando nada:
—Tú haz lo que la calle te diga.
La calle me dijo, y yo llegué.
Algunos miles de años antes, Noé había navegado sin brújula, ni velas, ni timón.
El arca se dejó ir, por donde el viento le dijo, y se salvó del diluvio.
Eduardo Galeano - (Los hijos de los días)
THE ROAD IS DESTINY
The drinking was copious when we bid good-bye to the departing year, and I got lost in the streets of Cádiz.
I asked how I could get to the market. An old man peeled his back off the wall and very grudgingly replied, pointing nowhere:
"You do whatever the street tells you."
The street told me and I made it home.
A few thousand years before, Noah navigated without compass or sails or even a rudder.
His ark drifted wherever the wind bade him, and he was saved from the flood.
Eduardo Galeano - (Children of the Days)
Translated by Mark Fried
YOL KADERDİR
Çok yakında gidecek olan yıla elveda derken içkiyi biraz fazla kaçırmıştım ve Cádiz sokaklarında nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum.
Pazar yerine nasıl gidildiğini sordum. Bir ihtiyar, sırtını yasladığı duvardan kurtardı ve çok isteksiz bir biçimde, hiçbir tarafı işaret etmeden bana yanıtladı:
- ‘Sokağın sana dediğini yap.’
Sokak bana söyledi ve ben de vardım.
Nuh, birkaç bin yıl önce pusulasız, yelkensiz ve dümensiz bir yolculuk yapmıştı.
Gemi, rüzgârın söylediği yöne doğru kendini bıraktı ve tufandan kurtuldu.
Eduardo Galeano - (Ve Günler Yürümeye Başladı)
Çeviren: Süleyman Doğru, Sel Yayıncılık, 2012
Desde mi ventana Un día despues de una gran lluvia veraniega salió el sol con la fuerza que suele ser habitual en Cádiz y usaba como espejo sus calles todavía mojadas. http://lololabort.tumblr.com |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder