A veces
por supuesto
usted sonríe
y no importa lo linda
o lo fea
lo vieja
o lo joven
lo mucho
o lo poco
que usted realmente
sea
sonríe
cual si fuese
una revelación
y su sonrisa anula
todas las anteriores
caducan al instante
sus rostros como máscaras
sus ojos duros
frágiles
como espejos en óvalo
su boca de morder
su mentón de capricho
sus pómulos fragantes
sus párpados
su miedo
sonríe
y usted nace
asume el mundo
mira
sin mirar
indefensa
desnuda
transparente
y a lo mejor
si la sonrisa viene
de muy
de muy adentro
usted puede llorar
sencillamente
sin desgarrarse
sin deseperarse
sin convocar la muerte
ni sentirse vacía
llorar
sólo llorar
entonces su sonrisa
si todavia existe
se vuelve un arco iris.
Mario Benedetti - Próximo prójimo (1964-1965) - El amor, las mujeres y la vida (1995)
RAINBOW
Sometimes
of course
you smile
and it doesn’t matter how pretty
or how ugly
how old
or how young
how much
or how little
you really
are
You smile
as if it was
a revelation
and your smile cancels
all previous ones
they instantly expire
their faces like masks
their eyes hard
fragile
like oval mirrors
their biteable mouth
their capricious chin
their fragrant temples
their eyelids
their fear
You smile
and you’re born
takes on the world
looks
not looking
defenceless
naked
transparent
cry
just cry
then your smile
if it’s still there
becomes a rainbow.
Mario Benedetti - Love, Women and Life (1995)
GÖKKUŞAĞI
Bazen
elbette
gülümsersiniz
ve hiç önemi yoktur gerçekte
güzel mi
ya da çirkin mi
yaşlı mı
ya da genç mi
çok mu
ya da az mı
olduğunuzun
gülümsersiniz siz
sanki bir gerçeği
ifşa eder gibi
ve gülümsemeniz
ortadan kaldırır
tüm önceki çehrelerinizi
bir anda yürürlükten kalkar
maske gibi yüzleriniz
dışbükey aynalar gibi
kırılgan
sert gözleriniz
ısırmaya hazır ağzınız
hülyalı çeneniz
ışıldayan elmacık kemikleriniz
gözkapaklarınız
korkunuz
gülümser ve
yeniden doğarsınız
dünyayı sahiplenirsiniz
bakmadan
bakarsınız artık
savunmasız
çıplak
saydam
ve belki de
eğer gülümsemeniz
çok ama çok
derinden geliyorsa
ağlayabilirsiniz
kendiliğinden
çırpınmadan
umutsuzluğa kapılmadan
ölmeyi istemeden
boşlukta hissetmeden
ağlarsınız
yalnızca ağlarsınız
işte o an gülümsemeniz
hâlâ duruyorsa yerinde
bir gökkuşağı olur yüzünüzde.
Mario Benedetti
İspanyolcadan çeviren Bülent Kale
(Aşk Kadınlar ve Hayat / Ayrıntı Yayınları / Birinci Basım: İstanbul, Eylül 2015)
The Rainbow, ca. 1835, by Joseph Mallord William Turner (1775-1851) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder