Grub-white mulberries redden among leaves.
I’ll go out and sit in white like they do,
Doing nothing. July’s juice rounds their nubs.
This park is fleshed with idiot petals.
White catalpa flowers tower, topple,
Cast a round white shadow in their dying.
A pigeon rudders down. It’s fantail’s white
Vocation enough: opening, shutting
White petals, white fantails, ten white fingers.
Enough for fingernails to make half-moons
Redden in white palms no labor reddens.
White bruises toward color, else collapses.
Berries redden. A body of whiteness
Rots, and smells of rot under its headstone
Though the body walk out in clean linen.
I smell that whiteness here, beneath the stones
Where small ants roll their eggs, where grubs fatten.
Death may whiten in sun or out of it.
Death whitens in the egg and out of it.
I can see no color for this whiteness.
White: it is a complexion of the mind.
I tire, imagining white Niagaras
Build up from a rock root, as fountains build
Against the weighty image of their fall.
Lucina, bony mother, laboring
Among the socketed white stars, your face
Of candor pares white flesh to the white bone,
Who drag our ancient father at the heel,
White-bearded, weary. The berries purple
And bleed. The white stomach may ripen yet.
(1958)
Sylvia Plath
AYIN DOĞUŞU
Larva beyazı dutlar kızıllaşmış yapraklar arasında.
Dışarı çıkacağım ve onların yaptığı gibi beyazda oturacağım,
Bir şey yapmadan. Temmuz’un özsuyu tamamlar onların özlerini.
Budala taçyapraklarıyla iştahı açılmıştır bu parkın.
Beyaz kurtyemez ağacı çiçekleri yükselir, devrilir,
Fırlatır değirmi beyaz bir gölgeyi onların ölümünde.
Bir güvercin dönenip alçalır. Yelpaze kuyruğu beyazdır.
İşi gücü yeterlidir: açmak, kapamak
Beyaz taçyaprakları, beyaz yelpaze kuyrukları, on beyaz parmağı.
Yeterlidir tırnaklar için yarım aylar yapmak
Kızıllaşmış beyaz ayalarda, hiçbir çaba kızıllaşmaz.
Beyaz ezikler renge doğru giderler, yoksa çökerler.
Meyveler kızıllaşır. Beyazlıktan bir gövde
Çürür, ve kalır çürüyüş kokusu kendi mezartaşı altında
Beden çekip gitse bile temiz ketende.
Koklarım şu beyazlığı burada, küçük karıncaların
Yumurtalarını yuvarladığı, larvaların semirdiği, taşların altında.
Ölüm güneşin içinde veya dışında beyazlaşmalı.
Ölüm yumurtanın içinde veya dışında beyazlaşmalı.
Bu beyazlık için başka bir renk göremiyorum.
Beyaz: zihnin bir görünüşüdür bu.
Yorulurum, tasarımlarım beyaz Niagaraların
Bir kaya kökünden inşa edildiğini, tıpkı fıskıyelerin
Düşüşlerinin ağır imgesine aykırı inşa edilişi gibi.
Lucina, sıska anne, çabalar
Mafsallı beyaz yıldızların arasında, dürüst yüzünde
Beyaz et soyulur beyaz kemiğe doğru,
Ki sürükler kadim babamızı topuktan,
Beyaz sakallı, yorgun. Meyveler morlaşır
Ve kanar. Beyaz mide daha da olgunlaşmalı.
(1958)
Sylvia Plath
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Unknown photographer |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder