20 Ağustos 2014 Çarşamba

The Unabridged Journals of Sylvia Plath - (1950 - 1962)

"There comes a time when all your outlets are blocked, as with wax. You sit in your room, feeling the prickling ache in your body which constricts your throat, tightens dangerously in little tear pockets behind your eyes. One word, one gesture, and all that is pent up in you - festered resentments, gangrenous jealousies, superfluous desires - unfulfilled - all that will burst out of you in angry impotent tears - in embarrassed sobbing and blubbering to no one in particular. No arms will enfold you, no voice will say, "There, There. Sleep and forget." No, in your new and horrible independence you feel the dangerous premonitory ache, arising from little sleep and taut strung nerves, and a feeling that the cards have been stacked high against you this once, and that they are still being heaped up. An outlet you need, and they are sealed. You live night and day in the dark cramped prison you have made for yourself. And so on this day, you feel you will burst, break, if you cannot let the great reservoir seething in you loose, surging through some leak in the dike. So you go downstairs and sit at the piano. All the children are out; the house is quiet. A sounding of sharp chords on the keyboard, and you begin to feel the relief of loosing some of the great weight on your shoulders."

The Unabridged Journals of Sylvia Plath - (1950 - 1962)

Edited by Karen. V. Kukil





"Bir zaman gelir, bütün çıkış yolların kapatılmıştır. Odanda oturursun, bedenindeki, boğazını sıkıştıran, gözlerinin ardındaki gözyaşı torbacıklarında tehlikeli bir biçimde sıkışan o batışan ağrıyı duyarsın. Tek bir sözcük, tek bir el kol devinimi, derken içinde sıkışıp kalmış her şey -irinleşmiş pişmanlıklar, kangrenleşmiş kıskançlıklar, yerine getirilmemiş fazla istekler- öfkeli, erksiz gözyaşları, belli bir kişiye yönelik olmayan boğucu hıçkırıklar ve zırlamalarla dışına taşar. Seni kucaklayan kollar yoktur. "Hadi, uyu, yok bir şey" diyecek bir ses yoktur. Yeni ve korkunç bağımsızlığında, az uykudan, gergin, aşırı duyarlı sinirlerden kaynaklanan o tehlikeli uyarıcı ağrı, kartların bu kez sana karşı hileli biçimde karılmış olduğu, hala da üst üste yığılmakta oldukları duygusuna kapılırsın. Senin bir çıkışa gereksinimin vardır, çıkışlarsa mühürlenmiştir. Gece gündüz kendin için yarattığın o daracık tutukevinde yaşarsın. İçinde fokurdayıp duran o dağarcığı serbest bırakmaz, setteki bir yarıktan dalga dalga akmasını sağlamazsan patlayacağını, parçalanacağını duyumsarsın. Böylece alt kata iner, piyanonun başına geçersin. Tüm çocuklar dışarıdadır; ev dingindir. Klavyede keskin akorların sesi duyulur, omuzlarındaki ağır yükün birazını yitirmenin ferahlığını duyumsamaya başlarsın."

Sylvia Plath - (Günce / 1950 - 1962)


Map for the piano, by Qeta Gvinepadze

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder