Sono solo, appoggiato nella nebbia
al tronco d’un viale
e non ho che nel cuore
il ricordo di te
pallido, immenso,
perduto nelle fredde luci lontano
da ogni parte tra gli alberi.
Ma a tratti una fitta più febbrile
mi rabbrividisce nel cuore
e allora mi piego, stringendomi,
quasi per prolungare, per sentire più ardente,
per rinserrare in me,
questo tremore atroce.
Tutto quello che mi resta di te
è solo più questo poter soffrire,
nella solitudine fredda,
la tua figura perduta,
la tua anima bionda,
l’ardore triste della tua esistenza,
morta morta per sempre per me.
Non chiedo più che di potermi stringere
sommesso a un tronco nero
e soffrire soffrire nel mio cuore
il tuo ricordo ridente
straziante di dolcezza
ma tanto tanto triste e doloroso
che è diventato tutta la mia anima.
Soffrire, solo al mondo,
nella nebbia che avvolge, lontana,
atrocemente,
in silenzio.
(18 ottobre 1927)
Cesare Pavese
YALNIZIM
Yalnızım, yaslanmışım sisin içinde
bir yoldaki ağacın gövdesine
ve yüreğimde yalnızca
senin anın,
soluk, engin,
yitmiş soğuk ışıklarda, uzak
her yerden, ağaçlar arasında.
Ama kimi zaman daha ateşli bir sızı
titretir yüreğimi,
o zaman eğilirim, kendimi sıkarak,
neredeyse uzatmak, daha ateşli duymak,
içimde hapsetmek için
bu amansız titreyişi.
Senden kalan tek şey,
bu acısını çekebilme gücü,
soğuk yalnızlıkta,
yitik görüntünün,
sarışın ruhunun,
hüzünlü ateşin varlığındaki,
ölen, sonsuza dek ölen benim için.
Tek isteğim yaslanabilmek,
boynum bükük, kara bir gövdeye
ve acısını çekmek yüreğimde
güzel anının,
tatlılıkla içimi yakan,
ama öyle hüzünlü ve acı verici ki,
anınla bir oldu bütün ruhum.
Acı çekmek, tek başıma dünyada,
uzak sisin içinde,
amansızca çevremi kuşatan,
sessizce.
(18 Ekim 1927)
Casere Pavese
Çeviri : Kemal Atakay
Pont Neuf, c.1934, by Brassaï |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder