(...)
His eyes were so intensely blue that when they blinked, for a second it was like some tiny flash of lightning, giving one a sense of fear, a fear of a storm that would completely engulf one."
Anaïs Nin - (Delta of Venus)
"John’la karşılaşmam ve bir sesin gücünü keşfetmem tiyatroda oldu. Sesi borulu bir orgun tonları gibi akıp gitti üzerimden, beni titretti. Adımı yinelediğinde ve yanlış telaffuz ettiğinde bana bir okşayış gibi geldi. Bugüne dek duyduğum en derin, en zengin sesti. Henüz doğrudan ona bakamamıştım. Biliyordum ki gözleri büyük, keskin, çekici maviydi; kendisi iriydi fazlasıyla hareketliydi. Varlığının her şeye bulaştığını hissettim. Ve sanki onu büyülemişim, hipnotize etmişim gibi davranıyordu. Konuşuyordu, gözleri üzerimdeydi, ama dinlemiyordum. Her konuştuğunda kendimi baş döndürücü bir spirale, güzel bir sesin ağına düşmüşüm gibi hissediyordum. Gerçek bir uyuşturucuydu. Ateş basmıştı.
Gözleri öylesine keskin maviydi ki gözlerini kırptığında, açana kadar minik bir şimşek çakmış gibi oluyordu. İnsana korku hissi veriyordu. Sanki bir fırtına seni bütünüyle kaplayacakmış gibi bir korku."
Anaïs Nin - (Venüs Üçgeni)
Painting by Andrey Belle |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder